https://www.ballicubuk.com.tr/blog/keciboynuzu-harnup-faydalari
Keçiboynuzu (Harnup) Faydaları
EditorBlog
Keçiboynuzu (harnup) faydaları, içeriği ve besin değerleri nelerdir, glisemik indeksi kaçtır, insan sağlığına olan faydaları nelerdir ve nasıl tüketilir?Keçiboynuzu (Harnup) Faydaları
Fabaceae (Baklagiller) ailesinin bir üyesi olan ve yüzyıllardır insanlığa birçok alanda faydası bulunan Keçiboynuzu (harnup), rahatsızlıklara ve hastalıklara karşı olumlu dokunuşlarıyla her zaman ihtiyaç duyulan bir besin maddesidir. Vitamin ve mineralce zengin içeriğiyle, birçok yiyecek ve içecek ile combine kullanımı sayesinde lezzeti arttırması keçiboynuzunun sevilerek tüketimini sağlar. Keçiboynuzu hakkında daha detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
Keçiboynuzu (Harnup) İçeriği Ve Besin Değerleri
Keçiboynuzu meyvesinden üretilen ürünler çok uzun zamandır çeşitli amaçlarla kullanılıp tüketilmektedir. Sağlık açısından da önemli bir yere sahip olan Keçiboynuzu (harnup) içerisinde A, B2, B3, B6, B12, C, D, E, K vitaminleri bulunur ve ortalama %35'i düşük moleküler yapılı karbonhidratlardan oluşur. İçerisinde yararlı organik asit olan gallik asit vardır. Yine yaklaşık %40'ı yüksek moleküler yapılı nişastadan oluşur. Yağ oranı ise; oldukça düşük olup oranı ancak %1 civarındadır. Şeker içeriği oldukça yüksek bir gıda olan keçiboynuzu, içerdiği yüksek miktarda suda çözünmeyen diyet lifi dolayısıyla glisemik indeksi düşük gıdalar sınıfında yer alır. Mineral madde açısından zengin bir meyve olan keçiboynuzu içerisinde; potasyum, kalsiyum, magnezyum, fosfor, sodyum, selenyum, demir ve bakır bulunur.
Keçiboynuzu glüten, kolestrol, doymuş yağ ve trans yağ içermez, tuzun iki elementinden biri sodyum ise; yok denecek (%1) kadar azdır. Minerallerce de zengin olan keçiboynuzunda 24 çeşit fenolik bileşen bulunmaktadır. İçeriğinde en fazla bulunan gallik asit başta olmak üzere; mirisetin, kuersetin ramnosit, ramnosit, metil gallat, sinamik asit, mirisetin glikozit gibi fenolik bileşenlere sahiptir. Ayrıca; Keçiboynuzu ağacının yapraklarında da antioksidan özellikler belirlendiği ve yaprakların da fenolik madde kaynağı olduğu tespit edilmiştir.
Keçiboynuzu glisemik indeksi (GI) düşük gıdalardandır (0-55) ve glisemik indeks değeri (15) beyaz ekmeğin (75) ancak 5/1'i kadardır. Aynı zamanda enerji değeri de düşüktür. 100 gram keçiboynuzu yaklaşık 220 kcal enerji sağlar ve bu değer ortalama günlük enerji ihtiyacının (2000 kcal) %11'ine tekabül eder.
D-pinitol miktarı ise; kuru maddede %10.2–11 civarındadır. Türkiye’de yetişen aşılı ve yabani keçiboynuzları üzerinde gerçekleştirilen araştırmalarda, D-pinitol miktarının aşılı tiplerde (28.04-60.00 g/kg) kuru maddede olduğunu, yabani keçiboynuzlarında ise; (27.08-74.69g/kg) kuru madde olduğu belirlenmiştir. Keçiboynuzundan D-pinitol ekstrakte edilerek bu bileşeni içeren çeşitli gıda takviyeleri ve ilaçlar üretilmektedir. 100 gram keçiboynuzunda bulunan besin değerleri aşağıda listelenmiştir.
-
Su : 3.58 g
-
Enerji : 220 kcal
-
Protein : 4.62 g
-
Demir : 2.94 mg
-
Çinko : 0.92 mg
-
B-6 Vitamini : 0,37 mg
-
A Vitamini : 14 İÜ
-
K Vitamini (filokinon) : 0 µg
-
Yağ Asidi - Toplam Trans : 0 g
-
Tiamin : 0.05 mg
-
Fosfor : 79 mg
-
D vitamini : 0 IU
-
Fosfor : 79 mg
-
Toplam Yağ : 0.65 g
-
Karbonhidrat : 88,88 g
-
Lif : 39,8 g
-
C Vitamini - Toplam Askorbik Asit : 0.2 mg
-
Folat - DFE : 29 µg
-
E Vitamini (Alfa-Tokoferol) : 0.63 mg
-
Yağ Asidi - Toplam Doymuş : 0.09 g
-
Kolesterol : 0 mg
-
Potasyum : 827 mg
-
Sodyum : 35 mg
-
Yağ Asidi - Toplam Çoklu Doymamış: 0.22 g
-
Toplam Şeker : 49.08 g
-
Riboflavin : 0.46 mg
-
Kalsiyum : 348 mg
-
Magnezyum : 54 mg
-
Tiamin : 0.05 mg
-
B-12 Vitamini : 0 µg
-
D Vitamini (D2 + D3) : 0 µg
-
Yağ Asidi - Toplam Tekli Doymamış : 0.2 g
-
Kafein : 0 mg
-
Niasin : 1.9 mg
-
A Vitamini - RAE : 1 µg
-
Gluten : 0 mg
Keçiboynuzu Günlük Tüketimi
Keçiboynuzu süper bir diyet lif kaynağıdır ve diyet lifi içeriği en yüksek olan gıdadır. Riboflavin (B2 vitamini) açısından da zengin bir kaynakdır. Ayrıca; Kalsiyumca çok zengin olarak bilinen tofu ve sütün en az 3 katı kadar kalsiyum içerir. Bunların dışında; potasyum, bakır, mangan, demir ve magnezyum açısından da günlük kullanımda tüketilmesi tavsiye edilen vitamin ve mineral deposudur. 100 gram keçiboynuzu tüketilmesi halinde günlük karşılanan vitamin ve mineral ihtiyacı rakamlarla aşağıda listelenmiştir.
-
Diyet Lifi - %164
-
Demir - %16
-
Riboflavin - %27
-
Kalsiyum - %35
-
Potasyum - %24
-
Mangan - %25
-
B2 - %18
-
Bakır - %29
-
Magnezyum - %14
Keçiboynuzu'nun İnsan Sağlığına Faydaları
Balgam söktürücü gücü ve astıma karşı olan tedavi edici gücü çok fazladır. Beslenme düzeninde düzenli olarak yer alan diyet lifi, kalp ve damar hastalıklarında önemli bir risk kaynağı olan kolesterol seviyesini düşürülmektedir. Keçiboynuzunun içeriğindeki yüksek lif oranı; LDL kötü kolesterol seviyesini düşürerek tansiyon, damar tıkanıklığı, felç, inme ve kalp krizi gibi hastalıkların oluşma riskini azaltır ve kandaki trigliserid miktarının düşmesine de yardımcı olur. Akciğer ödemine karşı keçiboynuzunun desteği bulunmaz bir gıdadır. Diyet lifince zengin bir diyetin obezite, kardiyovasküler ve gastrointestinal hastalıklar gibi çağımızda sıkça rastlanan rahatsızlıklar üzerine önleyici ve iyileştirici etkileri bulunmaktadır.
Sigara içenlerin, akciğer kanserine yakalanma riskine karşı önleyici gücünden dolayı keçiboynuzunda büyük faydalar vardır. Keçiboynuzu aynı zamanda hareketli sperm sayısını artıran afrodizyak özelliğe sahiptir. İktidarsızlığa ve kısırlığa karşı oldukça etkili çözüm yolu olabilir. Ancak içerisinde bulunan doymuş yağ asidi sebebiyle tüketim miktarı ve zamanı mutlaka bir uzman tarafından belirlenmeli ona göre tüketilmelidir. Keçiboynuzu'nun içerdiği diyet lifi sayesinde, kolon sağlığı ve kolondaki hücrelerin gelişimi üzerinde olumlu etkilere sahip olduğu bilinmektedir. Keçiboynuzu çekirdeğinden üretilen özünün içerdiği polifenoller aracılığıyla serbest radikallerle savaşarak rahim ağzı kanseri, akciğer kanseri gibi bazı kanser türlerini engelleyebilir. İyi huylu prostat büyümesi (benigne prostate hyperplazy) şikâyeti olan kişilerin ara ara keçiboynuzunu çiğ olarak tüketmeleri tavsiye edilir. Sindirimi rahatlatır ve dışkıya hacim kazandırarak kabızlığın oluşmasını önler.
Keçiboynuzu (harnup) kilo sorunu olan kişilerin kilo vermesinde yardımcı olur. Keçiboynuzu içerisinde bulunan diyet lifi, yemekten sonra serbest bırakılan ve vücuda açlık hissi veren bir hormon olan ghrelin salgısını engeller. Bu sayede keçiboynuzu, aşırı yeme isteğini azaltarak, kilo alınmasını önleyici ve iyileştirici etki oluşturur. Keçiboynuzu meyvesinin ve yaprağının ekstraktlarının antioksidatif özelliği sayesinde, böbrek hücrelerinde de koruyucu etkiye sahip olduğu tespit edilmiştir. Çocuklarda görülen bakteri ve virüs kaynaklı diyarede, keçiboynuzu unu ve pekmezinin kullanımının diyare süresini kısalttığı bilinmektedir. Bunların dışında; keçiboynuzu zengin bir antioksidan kaynağıdır. Vücuda zarar veren serbest radikalleri bloke ederek vücut direncini arttırır. Özellikle mide ve bağırsaklarda enfeksiyon gelişme riskini azaltır, mevcut enfeksiyonların iyileşme sürecini hızlandırır, virüs ve zararlı bakterilerin üremesini önler. Ayrıca alerjik soğuk algınlığı, nefes darlığı, astım, bronşit ve grip gibi rahatsızlıkların tedavisinde etkili rol oynar ve kronik hastalıkların oluşumunu engeller.
Şeker ve kalori miktarı düşük olan Keçiboynuzu; kan şekerini dengelemeye yardımcı olur. İçerisinde bulunan D-pinitol, insan metabolizmasında insülin gibi davranarak kan şekerini düşürme ve dengeleme özelliğine sahiptir. Çiğ olarak veya haşlanmış keçiboynuzunun suyunun içilmesi kan şekerini yükseltmez ve kan şekerini düzenleyerek yükselmesini önleyebilir. Özellikle diyabet hastalarının halsizliklerine karşı güvenli bir besindir. Ancak yine de; mutlaka doktor tavsiyesi ile kullanılması gerekir. Demir eksikliğine bağlı olarak oluşan kansızlık (anemi) rahatsızlığına karşı da oldukça etkili olan keçiboynuzu, kandaki kırmızı hücrelerin ve hemoglobin azalmasını engeller. Keçiboynuzu (harnup) lifli gıdalardandır ve sindirim sistemini korur. Mide sıvılarının salgılanmasını ve bağırsak hareketlerini destekleyerek şiddetli gastrointestinal rahatsızlıkların önlenmesine yardımcı olur. İshale karşı da etkili olan keçiboynuzu özellikle ansızın gelişen ishal rahatsızlıklarında ve tedavisinde destekleyici olarak kullanılabilir.
Keçiboynuzu sütten 3 kat daha fazla kalsiyum içerir, sağlıklı kemik gelişimine büyük katkı sağlar ve kemik erimesini önler. Harnup içerisinde bulunan kalsiyum; oksalat içermemesinden dolayı böbrek taşı geliştirme riski taşımaz. Hücrelerin yenilenmesini desteklediği için yaşlanma belirtilerini geciktirir, hafızayı güçlendirir ve Alzheimer (Alzaymır) oluşumunu geciktirir. Sinir sistemlerine doğrudan etki eder ve çağın hastalığı strese karşı da direnci artırır. Akciğer ve karaciğer içinde toplanan toksinlerin dışarıya atılarak temizlenmesini sağlar. Ayrıca; hayat şartlarında mâruz kalınan elektromanyetik kirlilikle vücutta biriken radyasyonun ve ağır metallerin dışarı atılmasını da sağlar, bağışıklığı güçlendirir. Özellikle çocuklarda bedensel ve zihinsel gelişim için iyi bir destekçidir, diş ve diş eti sağlığına da destek sağlar. Keçiboynuzu; kakao gibi vücutta alerji oluşturan antikor üretimine sebep olmaz ve oksalik asit içermez. Bu avantajıyla yiyecek ve içeceklerle beraber güvenle tüketilebilir.
Keçiboynuzu Nasıl Tüketilir?
Keçiboynuzu kullanımında, tüketecek kişiye göre tüketilme türü de değişkenlik gösterir. Genel kullanımları arasında; çiğ, kaynatılmış veya haşlanmış, pekmez formu, toz halinde, kür karışımlarında, özünün çıkarılarak tüketilmesi, kuturulmuşu, çay ya da kahvesi yapılarak tüketilmesi, pasta, kek, turta ve kurabiye gibi yiyecekler içerisinde kullanılarak tüketilmesi örnek olarak gösterilebilir. Tüketiminde herhangi bir sınırlama bulunmamasına rağmen, günlük çiğ olarak tüketilecek miktar 2-3 arası olarak tavsiye edilir. Eğer keçiboynuzu uzun süre bekletilmiş ise; meyvesinin kurtlanma ihtimaline karşı çiğ olarak tüketilmesi pek önerilmez. Geçmiş zamanlarda keçiboynuzu öğütülerek toz halinde şeker görevi görür, hamur ve tatlı işlerinde şeker yerine kullanılırdı. Sonraları beyaz şekerin her zaman el altında bulunması sebebiyle keçiboynuzu zamanla hamur ve tatlı işlerinde kullanılmamaya başladı ve unutuldu. Günümüzde ise; sıradışı olarak göze çarpan tariflerde yine şeker yerine keçiboynuzu kullanılarak farklı lezzetler geliştirilmektedir. Keçiboynuzu unu veya tozu, kakao ve çikolatanın kullanıldığı tüm ürünlerde kullanılabilir. Yine toz formunda süt ya da bal ile bir arada rahatlıkla kullanılabilir.